Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), bugün saat 14.00'te yılın son faiz kararını açıklayacak. Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı, piyasaların yakından takip ettiği bir gelişme. Geçen ayki toplantıda politika faizi yüzde 50 seviyesinde sabit tutulmuştu. Ancak, ekonomistler arasında faiz indirimine dair beklentiler hakim.
Beklentiler ve Tahminler
14 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirilen beklenti anketinde, 4 ekonomist faiz oranının sabit kalacağını, 10 ekonomist ise indirileceğini öngörüyor. Ekonomistlerin ortalama beklentisi ise 150 baz puanlık bir indirimle faiz oranının yüzde 48,50'ye çekilmesi yönünde. Anket sonuçlarına göre, politika faizi beklentileri yüzde 47,50 ile yüzde 50,00 arasında değişiyor. Ekonomistlerin 2025 yıl sonu politika faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 29,50 olarak belirlendi. Bu beklentilerin, enflasyon hedefleri ve ekonomik büyüme projeksiyonları ile uyumlu olup olmadığı da önemli bir soru işareti oluşturuyor. Piyasaların da bu açıklamayı nasıl karşılayacağı merakla bekleniyor.
TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi'nin sonuçları da dikkat çekici. Ankete göre, TCMB'nin politika faizine ilişkin cari ay sonu beklentisi yüzde 48,51 iken, 3 ay sonrası için bu beklenti yüzde 43,50'ye düşüyor. 12 ay sonrası için politika faizi beklentisi ise yüzde 30,84'ten yüzde 30,88'e hafif bir artış gösteriyor. Bu veriler, piyasanın orta ve uzun vadede faiz oranlarında daha belirgin bir düşüş beklediğini gösteriyor. Ancak, bu beklentilerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, birçok faktöre bağlı.
Faiz Kararı ve Etkileri
TCMB'nin bugün açıklayacağı faiz kararı, hem iç piyasayı hem de küresel piyasaları etkileyebilir. Kararın enflasyon, büyüme ve döviz kuru üzerindeki etkileri yakından takip edilecek. Faiz indiriminin enflasyonu kontrol altına alma çabalarını nasıl etkileyeceği ve ekonomik istikrarı nasıl koruyacağı önemli sorular olarak gündemde. Merkez Bankası'nın bu kararını alırken, hem enflasyonla mücadeleyi hem de ekonomik büyümeyi dengelemeyi hedeflemesi bekleniyor. Bu dengeyi kurmanın zorluğu, kararın beklenmedik sonuçlar doğurmasına da neden olabilir.